Turning Point: The Bomb and the Cold War

II. Dünya Savaşı sırasında ABDnin üzerinde çalışmaya başladığı çok gizli bir proje, Japonyaya atom bombaları atılmasına ve onlarca yıl süren küresel bir çatışmaya neden olur.

Komünizm Rusya ve Çinde yükselişe geçerken iktidara gelen Joseph Stalinin zalim rejimi başlar ve Sovyetler Birliği bir terör çağına girer.

Sovyetler Birliği ile savaşa hazırlanan ABD, termonükleer silahları test etmeye başlar. CIA kurulur ve küresel siyasete müdahale eder.

ABD ve Sovyetler Birliği, bir nükleer silahlanma yarışının içine çekilir. Berlin bir duvarla ikiye ayrılır. John F. Kennedy, Kübadaki krizin ardından barışçıl bir çözüm arar.

Her iki taraf da olabilecek en kötü senaryoya hazırlanırken Ronald Reagan ve Mihail Gorbaçov ortak bir noktada buluşur. Nükleer bir felaketin ardından büyük bir trajedi yaşanır.

Berlin Duvarının yıkılması ve Komünist Partinin önde gelen bir Sovyetler Birliği liderine darbe girişiminde bulunmasının ardından SSCBnin Doğu Avrupa üzerindeki etkisi zayıflar.

Yeni bir Rus lider ortaya çıkar ve cumhuriyetler bağımsızlıklarını ilan etmek ister. Sovyetler Birliği çökerken birçok devlet, nükleer silahlarla ilgili önemli bir anlaşma imzalar.

Vladimir Putin iktidara gelirken Rusya, bir ulus kimliği edinmekte zorlanır. Soğuk Savaş geride kalırken terörle mücadele başlar.

Rusyanın Gürcistan ve Ukraynayı işgal etmesi, tüm gözlerin Putine çevrilmesine yol açar. Dezenformasyon giderek artarken nükleer savaş tehditleri devam eder.